Sosyal anksiyete, kişinin sosyal ortamlarda yargılanma, eleştirilme, küçük düşme veya utanç yaşama korkusuyla yoğun bir kaygı hissettiği psikolojik bir bozukluktur.

Othello Sendromu, kişinin partnerinin sadakatsiz olduğuna dair hiçbir somut kanıt olmamasına rağmen, yoğun ve saplantılı bir şekilde aldatıldığına inanması durumudur.

Bir durum ya da olayın insanların iç dünyasında uyandırdığı karmaşık tepkilere duygu denir.

Önyargı, bir kişi, grup, olay ya da fikir hakkında yeterli bilgiye sahip olmadan, önceden oluşturulan olumsuz ya da olumlu yargılardır. Bu yargılar genellikle kişisel deneyime değil, toplumun, çevrenin ve kalıplaşmış düşüncelerin etkisine dayanır.

Stockholm sendromu, rehine veya istismar kurbanlarının, kendilerine zarar veren kişilere karşı duygusal bağ geliştirmesi durumudur.

Günümüzün hızlı ve stresli yaşam koşulları, kaygı bozukluklarının her zamankinden daha sık görülmesine neden olmaktadır.

Depresyon dendiğinde çoğu insanın aklına gelen ilk şeyler mutsuzluk, ağlama krizleri ve hayattan zevk almama olabilir. Ancak depresyon her zaman bu kadar görünür olmayabilir.

Aniden gelen yoğun korku, kalp çarpıntısı, nefes alamama hissi ve ölüm korkusu... Panik atak geçiren biri için bu deneyim oldukça sarsıcı olabilir.

Bazen tam göğsünün ortasında, sanki biri görünmez bir iğneyi kalbine saplıyormuş gibi bir his belirir. Ne tam ağrıdır, ne de sadece bir batma. Anlatmak zordur.

Overthinking, Türkçeye “aşırı düşünmek” ya da “fazla kafa yormak” şeklinde çevrilebilir. Bu durum; bir olay, kişi ya da karar hakkında sürekli düşünmek, analiz etmek, sorgulamak ve çoğu zaman düşünceleri durduramamak anlamına gelir.

Aşk 21 yaşından sonra sona ermez. Aksine, daha bilinçli, daha derin ve daha anlamlı bir hale gelebilir. Duygularımız değişse de, aşkı hissetme ve yaşama kapasitemiz kaybolmaz. Sadece onun biçimi, temposu ve derinliği değişir.

Bağlanma stiliniz, ilişkilerinizde nasıl hissettiğinizi belirler. Güvenli bağlanma öğrenilebilir; kendinizi tanımak ve geliştirmek bu süreçte en önemli adımdır.

Aldatma her ilişkide farklı nedenlerle ortaya çıkar. Affetmek, iyileşme sürecinin bir parçası olabilir ama ilişkiye devam etmek zorunlu değildir. Önemli olan kendi sınırlarını bilmektir.

Zihnimiz, özellikle stresli dönemlerde uykuya dalarken bile aktif kalabilir. Bu yazıda nedenlerini ve zihni yatıştırma yollarını inceliyoruz.

Yas, kayba doğal bir tepkidir. Duygularınızı kabul etmek, destek aramak ve kendinize şefkat göstermek iyileşmenin temelidir. Herkesin yolu farklıdır; acele etmeyin.

Öfke, çoğu zaman daha derin duyguların maskesidir. Onu bastırmak yerine anlamaya çalışmak, duygusal ihtiyaçlarımızı fark edip sağlıklı yollarla ifade etmenin kapısını aralar.

"Hiçbir şey hissetmiyorum" duygusu, beynin kendini koruma tepkisidir. Duygusal donukluk depresyon, travma veya stresin belirtisi olabilir ve zamanla destekle aşılabilir.

Vajinismus, vajinal kasların istemsiz kasılmasıyla cinsel birleşmeyi zorlaştıran bir durumdur. Psikolojik ve fiziksel nedenleri vardır. Psikoterapi ile tedavi edilebilir.

Uyku felci, uyanırken ya da uykuya dalarken hareket edememe durumudur. Halüsinasyonlar eşlik edebilir. Zararsızdır ama tekrar ederse kaygı yaratabilir. Düzenli uyku ile azaltılabilir.

Aşık olduğunuzu gösteren psikolojik belirtiler; duygusal bağlılık, fiziksel çekim, empati, güven duygusu ve geleceğe dair ortak hayallerle kendini gösterir.

Uzun ilişkilerde sıkılmak yaygındır. Rutine girmek, iletişim eksikliği ve stres gibi etkenler bu duruma yol açabilir. Yenilik katmak ve açık iletişim kurmak, bağı yeniden güçlendirebilir.

Herkes sevgiyi farklı yollarla ifade eder: onay sözleri, hizmet, hediye, kaliteli zaman, fiziksel temas. Sevgi dilini bilmek, iletişimi güçlendirir, duygusal bağı derinleştirir.

Anoreksiya Nervoza, kilo alma korkusuyla yeme kısıtlamasına yol açan ciddi bir yeme bozukluğudur. Genetik, psikolojik ve toplumsal etkenler rol oynar. Tedavi; terapi, tıbbi destek ve beslenme danışmanlığını kapsar.

Antidepresan seçimi kişiye özeldir, ilk deneme işe yaramazsa pes etmeyin. Doktorunuz semptomlarınızı, yan etkileri, diğer ilaçlarınızı ve sağlık durumunuzu dikkate alarak size en uygun tedaviyi bulacaktır. Sabır ve iş birliği önemlidir.

Öfke yönetimi için nefes egzersizleri yapın, fiziksel aktivitelerle stresi atın, duygularınızı "ben" diliyle ifade edin. Meditasyon ve mindfulness uygulayın. Profesyonel destek alın. Sakin bir zihin için düzenli olarak bu yöntemleri uygulayın.

Travma sonrası iyileşme zaman alır. Flashbackler, uyku sorunları ve duygusal dalgalanmalar yaygındır. Duyguları kabul etmek, terapist desteği almak, sosyal çevre oluşturmak ve meditasyon gibi aktiviteler iyileşmeyi destekler.

Depresyon, sessizce ilerleyip günlük yaşamı olumsuz etkiler. Yorgunluk, ilgi kaybı ve değersizlik hissiyle kendini gösterebilir. Uzman desteği almak, terapiye katılmak ve çevrenizle iletişim kurmak önemlidir.

Anksiyete, yoğun kaygı ve endişe ile kendini gösterir. Çarpıntı, terleme, kas gerginliği, uyku sorunları gibi belirtiler yaygındır. Stresin üstesinden gelmek için nefes egzersizleri....