Makaleler

Blog Yazıları

anoreksiya-nervoza-nedir-belirtileri-nelerdir-ve-nasil-tedavi-edilir-image

Anoreksiya Nervoza: Nedir, Belirtileri Nelerdir ve Nasıl Tedavi Edilir?

  • 25 Mayıs 2025
  • Anoreksiya Nervoza
  • Klinik Psikolog Mısra Adıyaman

Genellikle orta-geç ergenlik döneminde (13-18 yaş) ortaya çıkan Anoreksiya Nervoza, bireyin aşırı derecede kilo alma korkusu nedeniyle beslenme alışkanlıklarında ciddi kısıtlamalara gitmesiyle karakterize ciddi bir yeme bozukluğudur. Bu durum hem fiziksel hem de psikolojik sağlık üzerinde derin etkiler yaratabilir ve tedavi edilmediğinde hayati riskler doğurabilir. Bu yazıda, anoreksiya nervozanın belirtileri, nedenleri ve tedavisi hakkında bilgi vereceğiz.

Anoreksiya Nervoza Nedir? 

Anoreksiya nervoza, kişinin vücut ağırlığı ve görünümüyle ilgili aşırı derecede endişe duymasıyla ortaya çıkan bir yeme bozukluğudur. Birey genellikle ideal kilonun oldukça altındadır, ancak yine de kilo alma korkusu taşır. Çarpıtılmış bir beden algısına sahip olan birey çoğunlukla ne kadar zayıfladığının farkında değildir, kilolu olduğunu düşünmeye devam eder. Bu bireyler vücut ağırlığının aşırı derecede düşük oluşunun bir problem olduğunu reddederler. Bu durum, kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen bir zayıflama ve açlık döngüsüne yol açabilir. 

Belirtileri Nelerdir? 

Anoreksiya nervozanın belirtileri fiziksel, psikolojik ve davranışsal olarak üç grupta incelenebilir: 

1. Fiziksel Belirtiler : Aşırı kilo kaybı, Düşük tansiyon ve nabız, Sürekli üşüme hissi, Ciltte kuruluk ve solgunluk, Kadınlarda adet döngüsünün bozulması, Tırnakların kırılganlaşması, Saç dökülmesi.

2. Psikolojik Belirtiler: Kendi vücut algısında bozukluk (zayıf görünse bile kendini şişman hissetme),Kilo alma korkusu, Mükemmeliyetçilik, Düşük benlik saygısı, Sosyal ortamlardan kaçınma. 

3. Davranışsal Belirtiler : Yemek yemekten kaçınma ya da çok az yeme, Kalorilere ve besin içeriklerine takıntılı olma hali, Aşırı egzersiz yapma, Yiyecekleri gizlice atma veya yememiş gibi davranma, Laksatif kullanımı, kendini kusturma davranışı, Başkaları için yemek hazırlama, başkalarının yanında yemek yemeyi reddetme gibi ritüeller.

Nedenleri Nelerdir? 

Anoreksiya nervozanın kesin bir etyolojik nedeni olmasa da genetik, biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun bu bozukluğun ortaya çıkmasında rol oynadığı düşünülmektedir. 

Genetik Faktörler: Ailede yeme bozukluğu geçmişi olması risk faktörünü artırabilir. 

Psikolojik Faktörler: Mükemmeliyetçilik, kontrol ihtiyacı ve travmatik yaşantılar anoreksiya riskini artırabilir. 

Toplumsal Baskılar: Medya ve toplumun “ince vücut idealini” dayatması önemli bir faktördür. 

Beyin Kimyası: Serotonin gibi bazı nörotransmitter seviyelerindeki dengesizlikler anoreksiya nervozayı tetikleyebilir. 

Tedavi Yöntemleri Nelerdir? 

Anoreksiya nervoza için multidisipliner bir yaklaşım gerekmektedir ve kendiliğinden geçecek bir durum değildir. Tedavide psikolojik destek, tıbbi bakım ve beslenme danışmanlığı bir arada olmalıdır. Eğer birey ideal ağırlığının %30’unu kaybetmişse yatarak tedavi önerilir. 

1. Psikoterapi 

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Hastanın düşünce kalıplarını ve davranışlarını değiştirmeyi hedefler. 

Aile Temelli Terapi (FTT): Gençler için özellikle aile desteğini içeren tedavi modeli etkili olabilir. 

2. Tıbbi Tedavi 

Vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri alması için tıbbi müdahale gerekebilir. 

Kalp, böbrek ya da diğer organlarda oluşabilecek hasarları izlemek önemlidir. 

3. Beslenme Danışmanlığı

 Sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzeninin yeniden öğrenilmesi sağlanır. 

4. İlaç Tedavisi 

Anksiyete ya da depresyon gibi eşlik eden psikiyatrik durumlar için ilaç tedavisi uygulanabilir. 

Anoreksiya Nervoza Hakkında Yanlış Bilinenler ve Gerçekleri 

"Sadece kilo vermek istiyorlar.": Anoreksiya nervoza ciddi bir psikolojik hastalıktır ve yalnızca kilo kontrolü ile ilgili değildir. 

"İradeleri zayıf.": Bu durum irade eksikliğinden değil, karmaşık biyolojik ve psikolojik süreçlerden kaynaklanır. 

 "Sadece genç kadınlarda görülür." Anoreksiya kadınlarda daha yaygın olsa da, her yaş ve cinsiyette ortaya çıkabilir.